Lupercalia Festivali
Romalılar
Kır ve Çoban Tanrısı Pan’a
lupus ('kurt')
sözcüğünden türetilen Lupercus,
bu
tanrı için kutlanan bayramlara da Lupercalia adlarını vermekteydiler. O
zamanki bir inanışa göre Lupercalia’nın
Yunanistan’ın Arkadia bölgesinde kutlanan Lykaia (‘Kurt’) Bayramları
ve Çoban Tanrısı Pan kültü ile bir ilişkisi vardı. Olasılıkla İ.S. II. yüzyılda
yaşamış olan tarih yazarı Justinus’a göre, bu kutlamalar sırasında
Lupercus’un çıplak bir heykeli bir keçi postuna sarılırdı (Hist. Phil. 43.1). Cicero, Ovidius,
Horatius, Plutarkhos ve Varro gibi antik yazarlardan öğrendiğimize
göre, Roma’da Luperci adı verilen Pan rahiplerinin (sacerdotes)
oluşturdukları bir dernek, her yılın şubat ayının 15. günü tanrı Pan için Lupercalia adında bir
festival düzenlemekte ve kentin arınmasını ve bereketi sağlamak amacı ile bazı
sıradışı ritüeller gerçekleştirilmekteydi. Lupercalia
olasılıkla, aynı tarihte kutlanan ve Februa (‘arınma’) adı verilen eski bir
arınma bayramı ile ilişkili olduğundan, bu kutlamalar ‘arınma ayı’ olan Februarius’da
yapılmaktaydı. Lupercalia
şenliği sırasında gerçekleştirilen ritüeller sırasında, Roma’nın efsanevî
kurucuları sayılan Romulus ve Remus’un dişi bir kurt (lupa)
tarafından emzirildiği ve kentin ilk kurulduğu yer olan Palatinus Tepesi’nin
yamacında yer alan Lupercal adındaki mağarada birçok keçi ve
bir köpek kurban edilir ve burada akan kan bir bıçakla iki gencin alınlarına
sürülür ve daha sonra bu kan süte batırılmış bir yün parçası ile kurulanırdı.
Daha sonra, ellerinde kurban edilen keçilerin derilerinden yapılmış postlara
bürünmüş yarıçıplak rahipler (luperci)
Palatinus Tepesi’nin etrafında koşarlar ve bu sırada ellerinde bulunan keçi
derisinden yapılmış kamçılarla yol kenarına gönüllü olarak dizilmiş olan
seyircilere ve özellikle kadınlara vururlardı. Çünkü bununla doğurganlığın
artacağına ve doğum sancılarının azalacağına inanılırdı. Bu ritüellere ayrıca
arınma törenleri ve bolluk-bereket büyüleri de eşlik etmekteydi.
Lupercalia
festivali İ.Ö. I. yüzyılda Roma’da o kadar büyük bir rağbet kazanmıştı ki, 44
yılının consul’ü
olan Marcus
Antonius bile festival sırasında Palatinus’un çevresinde
yapılan koşuya katılmıştı. Ancak Constantinus I devrinde (324-337)
Hristiyanlık Roma’nın resmî dini oldu ve daha sonra Theodosius’un
392 yılında yayınladığı bir genelge ile paganizm yasaklandı. Ama buna rağmen,
örneğin 494 ile 496 yıllarında Papalık yapan Gelasius I devrinde,
alt tabakalardan gelen küçük gruplar bu kutlamaları hala sürdürmekteydiler. Bu
nedenle Gelasius, Lupercalia’nın sürdürülmesinde bir sorun görmeyen senatörlere
şöyle seslenmişti: «Eğer bu ritüelin yararlı birşey olduğunu iddia
ediyorsanız, onu geleneksel şekli ile kendi kendinize kutlayın; haydi gidin ve
çırılçıplak koşun ki belki bu soytarılığı gereğince başarabilirsiniz!».
Ve uzun tartışmalar sonucunda Lupercalia bayramı yasaklandı.
Lupercalia
Bayramını yasaklatan Papa Gelasius, 14 Şubat gününü Valentinus
adını taşıyan ve «...
adları saygı ile anılan ama hizmetleri yalnızca Tanrı tarafından
bilinen» azizlere ithaf etti. Erken Hristiyanlık döneminde
Valentinus adını taşıyan üç din şehidi (martyr) bilinmektedir. Bunların içinde 14
Şubat günü ile ilişkilendirilebilecek tek kişinin, İmparator Claudius II
(Gothicus) devrinde Roma’da rahiplik yapan Valentinus olduğu
sanılmaktadır. Nitekim 1493 yılında yayınlanan Liber Chronicarum ya da Book of Chronicles
(Nuremberg Kroniği) adlı kaynakta verilen bilgiye göre bu adam imparator
Claudius II tarafından öldürtülen bir Romalı rahipti. Çünkü rahip Valentinus, o
sırada Roma’da eziyet gören Hristiyanlara yardım etmekte ve bazı Hristiyan
çiftleri evlendirmekteydi. Ama o devirde Hristiyanlara yardım etmek bir suçtu
ve bu yüzden Valentinus hapse atıldı. Mahkûmu bizzat sorgulayan ve ona hayli
kibar davranan imparator onu fikirlerinden vazgeçiremedi; tersine, Valentinus
onu Hristiyanlığa davet edince ölüme mahkûm edildi ve 269 (veya 270 veya 273 ?)
yılında sopa ve taşlarla öldürülerek Roma’nın kuzeyindeki Via Flaminia’da
(Flaminius Yolu) gömüldü. Bir söyleme göre Valentinus, zindandaki gardiyanı
olan Asterius’un kızını iyileştirmek suretiyle mucizesini göstermiş ve
idamından önce bu kıza «Senin Valentinus’undan ...» diye bir not
bırakmıştı.
Birçok iddianın
aksine, Papa Gelasius’un tesis ettiği Aziz Valentinus Günü olan 14 Şubat ile
Romalıların Lupercalia
ritüelleri arasında herhangi bir bağlantı bulunmamaktadır. Her ne kadar A. Butler
adındaki bir İngiliz 1756-1759 yılları arasında yayınladığı Azizlerin Yaşam Öyküleri adlı
eserde, Lupercalia
Bayramları’nda erkek ve kadınların adlarını bir obje üzerine yazarak bir küpün
içine attıklarını ve yapılan kura çekiminde eşlerin belirlendiğini ve modern
devirlerin Sevgililer Günü’nün bu geleneğin bir devamı olduğunu
yazmışsa da, onun bu fikirleri tümüyle hayal ürünü olmaktan ileri gitmemektedir
(aslında Sevgililer Günü ile antik devrin pagan gelenekleri arasında mutlaka
bir ilişki kurmak gerekirse, Atina’da Zeus ile Hera’nın kutsal
evliliklerinin kutlandığı, Ocak-Şubat arasına denk gelen Gamelion [‘evlenme’]
ayı akla gelmelidir ki bu da bir zorlamadan ibaret olur; çünkü Gamelion Bayramı’nın ‘aşk’
değil ‘tapınma’ ile ilişkisi vardı).
Elimizdeki bilgiler
ışığında, günümüzde büyük rağbet gören Sevgililer Günü kutlamaları ile bir
pagan bayramı olan Lupercalia arasında bir ilişki bulunmadığı açıktır. Yine hiç
kuşku yok ki, Valentinus Günü’nü (ya da Yortu’sunu)
«Valentinus adını taşıyan tüm Hristiyan şehitleri için» ihdas eden Papa
Gelasius doğal olarak işin yalnızca dinsel tarafı ile ilgiliydi. Aziz
Valentinus’un anıldığı 14 Şubat gününün romantik anlamda Sevgililer Günü’ne
(Valentinus Günü) dönüşmesi ancak Orta çağda, Geoffrey Chaucer
adındaki ünlü İngiliz ozanın bir şiiri sayesinde gerçekleşti. G. Chaucer 1381-1382 yıllarında yazdığı
699 dizelik bir şiirde Aziz Valentinus ile romantizmi bir araya getirince bu
sentez kitleler tarafından o kadar çok benimsendi ki Sevgililer Günü
kutlamaları tüm dünyaya yayıldı. G. Chauser’ın ‘Kuşlar Meclisi’ adlı
bu şiirinin 309 ve 310. dizeleri şöyleydi:
...Çünkü Aziz Valentinus günüydü o gün
Ki her kuş gelir bir sevgili seçerdi o gün...
Kaynakça:
https://www.hasanmalay.com/index.php/yasam/lupercalia
https://www.thoughtco.com/thmb/EEegrvmJ_xWkZjCEqG4sAmEXCDc=/768x0/filters:no_upscale():max_bytes(150000):strip_icc():format(webp)/Circle_of_Adam_Elsheimer_The_Lupercalian_Festival_in_Rome-58a4970c3df78c4758b15fdf-5c5b2d3a46e0fb0001849b2c.jpg
https://www.thegypsythread.org/wp-content/uploads/2018/02/Lupercalia.jpg
https://images2.minutemediacdn.com/image/upload/c_crop,h_1289,w_2300,x_0,y_133/f_auto,q_auto,w_1100/v1554703615/shape/mentalfloss/572191-public_domai-wikimedia_commons.jpg
https://blogger.googleusercontent.com/img/proxy/AVvXsEiCHx-0SvBUTnS73aIYKOD6fx94wvaod8rj6yV5vpkE3zDlsWMiTrBN0q19fSeSH2k9DfukqcZEM1BxN5zJbUj4OrY6jhW7TbvPRlNpmzZHedZwnWoga0Vo0Lr65hjRJpxnQrEc_Yu6AmLQ4FAK_sx6Vw=