4 Eylül 2018 Salı

Kitap Önerisi: Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu


 Stefan Zweig Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Brief einer Unbekannten) adlı uzun öyküsünü 1920'li yılların ilk yarısında kaleme aldı. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nun kadın kahramanını sadece uzun bir mektubun yazarı olarak tanıyoruz. Kadının hayatı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu mektubun "gönderen"inin adı yoktur. Mektubun başında tek bir hitap vardır: "Sana, beni asla tanımamış olan sana". Kadın büyük tutkusunu hep bir "bilinmeyen" olarak, yani tek başına yaşamaya razıdır, bu aşk öyküsünde "taraflar" değil, sadece tek bir "taraf" vardır. Böylesine, gerçek anlamda aşk denilebilir mi? Zweig okurunu, bir kez daha, insan psikolojisinde eşine pek rastlanmayan bir yolculuğa davet ediyor. Bu yeni yolculuğun sonunda "mutlak aşk" kavramının şimdiye kadar bilinmeyen kıyılarına varmayı amaçlamış olması da bir ihtimal!


İlk Yayınlanma Tarihi: 1922
Yazar: Stefan Zweig
Tür: Kurgu
Uyarlamalar: Letter from an Unknown Woman (2004), Meçhul Bir Kadının Mektupları (1948), Only Yesterday (1933)


2 Eylül 2018 Pazar

Denemeler 1 : Kiralık Bedenler ve Zihinler (4. Bölüm)

.... Şimdiden 2 tüp  adrenokortikotropik olmuştu. Elektrik verilen mahkum doktor Helsin tarafından 1 hafta boyunca müşaade altında tutulacak. Eğer mahkumda herhangi bir yan etki olmazsa bu uygulama devam ettirilecekti. Şimdi Fred, hazırladığı limana bir mahkum ve Martin'i yerleştirecekti. Hazırlıklar tamamlandı ve ilk kontrollü değiş tokuş için nefesler tutuldu. Bir şırınga ile elektronik bir düzenek, vücuda kontrollü olarak verilmek için hazırlandı. Fred, mahkuma ve Martin'e birkaç kabataslak sorular sordu. İsim, soyisim, memleketi, burcu vs. Bunlar, zihin değiş tokuşunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini test etmek içindi.

Profesör ve doktor Helsin mahkum ve Martin'in yanına gittiler. Fred herşeyin hazır olduğunu gördüğünde limanı aktif hale getirdi. Uzaktan kumanda ile adrenokortikotropik dolu şırıngaları enjekte etti. Hormonun beyne etki etmesi 1 dakika gibi bir sürede tamamlandı. Denekler gözlerini açtıklarında, profesör ve doktor Helsin sorular sormaya başladılar. Martin mahkumun bildiklerini, mahkum da Martin'in bildiklerini söyledi. Zihin değiş tokuşu gerçekleşmişti. Proje başarılı olmuştu. Fred profesöre sarıldı. Çok mutluydular. Herşey başarılıydı. Mahkum aynada kendine bakmak istedi. Matin'in biyomekanik vücudu onu korkutmuştu biraz. "Ben sürekli burada mı kalacağım ?" diye sordu: Fred : "Hayır, biz sizi değiştirene kadar sadece." dedi.

Fred, odadaki herkesin elini sıktı, sarıldı ve tebrik etti. Gönüllü mahkumlar ve Fred, mahkumiyetlerini bu projede gönüllü olarak devam ettirmek istediklerini, bu iş için ekstra bir para istemediklerini söylediler. Fred, cezaevi savcısı ve müdürle konuştuktan sonra izinleri ayarladı. Mahkumlar hazırlanmak üzere tekrar cezaevine nakledildiler. Fred ve profesör Jack, Matin'i de alarak Fred'in evine gittiler. Fred, bunu eski patronuna haber vererek maddi destek almaları gerektiğini söyledi. Profesör kabul etti. Patronla görüştükten sonra patronu ona bir hafta içinde geri dönüş yapacağını söyledi. Patron Fred'e dönüş yaptığında herşey hazırdı. Cezaevi savcısı, Fred'i arayarak gönüllü mahkumların hazır olduğunu söyledi. Bir araçla Fred'in evine geldiler. Mahkumlar bundan sonra Fred'in gözetimi altındaydılar.

Projenin üzerinden birkaç ay geçmişti. Fred ve profesör bir şirket açmışlardı ve bu şirkette gönüllü mahkumların da desteğiyle kontrollü zihin değiş tokuşlarını yapmaya başladılar. İnsanlar bu proje sayesinde, zihinlerini başka bir bedene aktarabilecek ve bu beden istedikleri gibi geliştirip değiştirebileceklerdi. Öncelikle değiştirilecek zihin, mahkumlardan ya da hazırda bir beden varsa ona aktarılıyor. Adrenokortikotropik hormonu yine mahkumlardan alınıyor ve her değiş tokuş için 0.1 ml adrenokortikotropik yeterli oluyordu. Değiştirilen zihin, yeni bedeniyle hayatına devam ediyordu. Müşterinin bedeni ise ne için verildiyse örneğin; spor yapacaksa, kiralandığı süre boyunca spor yaptırılıyor ve geri teslim ediliyordu. Dövmenin acısından korkuyorsa, dövme yapılıyor ve teslim ediliyordu. Bu gibi bedensel faaliyetler tamamlanıp müşteriye bedeni teslim ediliyordu.

Bir de beden değişimi vardı. Bu ise, müşterinin zihnindeki tüm bilgiler müşterinin onayıyla kopyalanıyor ve başka bir zihne aktarılıyor. Tüm becerileri, ezberledikleri, hobileri vs. Daha sonra başka bir zihne aktarılıyor. Hazırlanan bu yeni zihin, müşterinin yerine geçiyordu. Müşteri ne kadar isterse o kadar. Aşırı iş stresinden yorulmuş bir işadamı, işini bırakıp tatile gidemiyor ama çalışması da lazım, işte bu yöntem çok etkili oluyordu. Birkaç yıl sonra devlet, yapılan bu projeleri kendi denetimi altına alarak yasadışı olayların ve dolandırıcılıkların önüne geçmek için bir önlem almıştı. Fred, profesör Jack, doktor Helsin, Martin ve gönüllü mahkumlar, insanlığa hizmet etmek için bu projeyi destekliyor ve devam ettiriyorlardı. Ne zamana kadar sorunsuz devam edecek ? Kim bilir...

SON
(Yayının tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanım ve kaynak belirtilmeden yapılan paylaşımlar yasaktır.)


Denemeler 1 : Kiralık Bedenler ve Zihinler (3. Bölüm)

.... Martin'in vücuduna yapılan depoya adrenokortikotropik hormonu nasıl aktarılacaktı daha doğrusu mahkumun kontrollü olarak bu hormonu salgılaması nasıl sağlanacaktı ? Profesör, mahkuma çok üzüldüğü ya da çok korktuğu örneğin öleceğini düşündüğü bir olay yaşayıp yaşamadığını sordu. Mahkum, polislerin onu yakalamadan hemen önce ayağından vurulduğunu, ve o sırada öleceğini sandığını söyledi. Profesör mahkuma olayı daha ayrıntılı olarak anlatmasını istedi. Ve Fred'e mahkumun vücudunda bulunan karaciğerinin hemen üstünde bulunan beze takılı şırınganın kapağını açması için eliyle işaret etti. Mahkum, olayı en baştan anlatmaya başladı.

İlk mahkumdan alınan adrenokortikotropik miktarı yalnızca 0.5 ml idi. Bu miktar bir değiş tokuş operasyonu için yeterliydi fakat kontrollü olarak nasıl alacaklardı ya da aynı anda birden fazla değiş tokuş için bu kadar adrenokortikotropiki nereden bulacaklardı ?. Doktor Helsin profesöre, bu hormonun vücudun öleceğini sandığı anda salgıladığını, yani hormonu alacakları kişilerin hemen orada öleceklerini sanmaları gerekiyordu. Fred, bir insanın 25-80 mA arası elektrik akımında ölmeyeceğini fakat öleceğini düşüneceğini söyledi.

 Profesör Fred'e: "Ne yani mahkumlara elektrik mi vereceğiz ? 2000'li yıllarda değiliz Fred aklını mı kaçırdın sen ?" diye çıkıştı. Fred: "Bu elektrik akımı onları öldürmez sadece biraz gıdıklar, eh biraz da nefes almalarını zorlaştırır ama ölmezler emin ol eğer bir kişi bile ölürse kendimi füzyon jeneratöründe pişiririm." dedi. Profesör, Fred'in bu cesur sözlerine güvenerek, diğer mahkumlara döndü ve şöyle dedi: "Evet beyler adamı duydunuz. Bunun için gönüllü olmak isteyen var mı ?" diye sordu. Mahkumlardan birkaç dakika ses çıkmadı. Sonra biri, arkadaşlarına zaten ölene kadar içeride olduklarını nasıl olsa çıkamayacaklarını söyledi. Mahkum elini kaldırdı ve gönüllü olmak istediğini söyledi.

Fakat bir ricası vardı. Profesör, "söyle" dercesine başını salladı. Gönüllü olan mahkum, eğer bu proje başarılı olursa, projede gönüllüler listesinde isimlerinin yer almasını istiyordu. Fred söze atladı: "Tabiki seve seve yaparız hatta şimdiden yazmaya başlayalım, adın nedir ?" diye sordu ve mahkumun adını bir kağıda yazdı. Mahkum hazırlanan küçük elektrik ünitesine geçti. Vücuduna bazı kablolar ve yeşil bantlar yapıştırıldı. Elektrik verilmeden önce mahkum kendi kendine : "Annem bilim adına birşeylere yardımcı olduğumu görseydi mutluluktan ağlardı." dedi.

Fred elektriği vermeden önce mahkuma sadece biraz gıdıklanacağını ve nefesninin sıkışacağını söyledi. Kontrollü olarak derin derin nefes alması gerektiğini söyledi. İlk mahkuma yapıldığı gibi bu mahkuma da karaciğerinin üzerinden bir şırınga sokuldu ve şırınganın ucu bir tüpe aktarılacak şekilde hazırlandı. Elektrik Fred'in korku dolu titremeleri arasında verildi. Mahkum "Ah lanet olsun çok acıdı !" diye bağırdı. Fred sürekli sakin olmasını ve derin derin nefes almasını söylüyordu mahkuma. Mahkum Fred'e: "Lanet olsun kapaaaaat şunuu öleceğimmm !" diyr bağırırken adrenokortikotropik damlamaya başladı.

Yaklaşık 0.4 ml dolduğunda elektrik kesildi. Mahkum sadece nefesini kontrol etmeye çalışıyordu. Doktor Helsin iç organlarında bir ağrı ya da acı olup olmadığını sordu mahkuma. Mahkum, lütfen bir dakika izin verin dercesine gözleri kapalı, kafası öne eğik bir şekilde işaret parmağını kaldırdı. Fred adrenokortikotropik tüpünü yavaşça çıkardı. Birkaç dakika sonra herşey normale döndü. Mahkum gülerek : "Lanet olsun gerçekten öleceğimi düşündüm !" dedi.... Devamı Gelecek... 

(Yayının tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanım ve kaynak belirtilmeden yapılan paylaşımlar yasaktır.)

Etiketler

antik roma (5) antik (4) roma (4) savaşı (4) zihinler (4) agarta (3) atlantis (3) avrupa (3) cumhuriyet (3) dünya (3) evrim (3) günü (3) kiralık (3) modern (3) mu (3) polonya (3) sparta (3) şambala (3) agarta ve şambala (2) birinci dünya savaşı (2) doktor (2) fransa (2) fuarı (2) havari (2) ingiliz (2) isa (2) kitap (2) krakow (2) latince (2) mart (2) mitoloji (2) nato (2) nazi (2) of (2) osmanlı (2) poland (2) saint (2) seal (2) simülasyon teorisi (2) spartan (2) tanrı (2) the (2) ww2 (2) çanakkale (2) 1 (1) 10 kasım (1) 12 mart (1) 17 march (1) 17 mart (1) 18 (1) 1807 (1) 1846 (1) 1915 (1) 1916 (1) 1923 (1) 1926 (1) 1950 (1) 1953 (1) 1963 (1) 1972 (1) 1984 (1) 1992 (1) 2 (1) 2002 (1) 24 kasım (1) 29ekim (1) 3 (1) 3 aralık (1) 4 (1) 451 (1) 4temmuz (1) 8 (1) Classical (1) E.T. (1) Erich von Däniken (1) Generalfeldmarschall (1) Schindler (1) Simo (1) Termopylae (1) Vivaldi (1) WWII (1) adası (1) afrika (1) akciğerli (1) akhilleus (1) akif (1) aldous huxley (1) alien (1) alman (1) amerikan (1) annunaki (1) antalya (1) antik mısır (1) arabaları (1) arap (1) arditi (1) ars longa (1) astronot (1) atahualpa (1) atatürk (1) atlı (1) attack (1) ayaklanma (1) ayla (1) azerbaycan (1) aziz (1) balık (1) baron (1) barry (1) barry seal (1) barselona (1) bartholomew (1) bayramı (1) başkentleri (1) benim (1) beren saat (1) bilinmeyen bir kadının mektubu (1) birinci (1) birleşmiş milletler (1) biyoloji (1) bizans (1) black (1) black friday (1) blizkrieg (1) bluetooth (1) bozkurt (1) bugün (1) böcek (1) cajamarca (1) call (1) call of duty (1) camridge analytica (1) can yayınları (1) canavar (1) canlı yayın (1) castle (1) casus (1) cemmat (1) cepherkülü (1) cesur yeni dünya (1) cicero (1) circus (1) color festival (1) cuma (1) dalga (1) dava (1) davinci (1) dead (1) death (1) demir (1) demir maskeli adam (1) demirağ (1) denizli (1) devrim (1) deyişler (1) die (1) diego velazquez (1) distopya (1) doktrini (1) dolar.thaler.usd.uranyum (1) doodle (1) double u (1) double v (1) doğal seçilim (1) doğu roma (1) dragon roll (1) duolingo (1) duty (1) dönüşüm (1) dünya kupası (1) dünyam (1) düzen (1) earth (1) ebulfez (1) edvard munch (1) elmas (1) elçibey (1) engelsiz (1) english (1) enver paşa (1) erdal beşikçioğlu (1) ermenistan (1) ersoy (1) erwin (1) evrim ağacı (1) extraterrestrial (1) fabrikası (1) facebook (1) fahrenheit (1) fahrenheit 451 (1) fermi (1) fermi paradoksu (1) festivali (1) fetih (1) filistin (1) flatliners (1) fortress (1) fransız (1) fransız devrimi (1) franz kafka (1) friday (1) gaga (1) gemi (1) genetik (1) george orwell (1) germany (1) gombe (1) google (1) great (1) göbeklitepe (1) han (1) harbi (1) hawking (1) hayha (1) hazreti isa (1) hikayesi (1) hipodrom (1) hippodrome (1) hiyerarşi (1) hocalı (1) hürkuş (1) ibrahim esen (1) idam (1) ihtilal (1) ihtilali kebir (1) ikigai (1) ikinci dünya savaşı (1) ilaç (1) ilber (1) ilber ortaylı (1) ilk (1) ilyas bazna (1) imparatorluğu (1) ingilizce (1) inka (1) iskandinav (1) island (1) ismail enver bey (1) ispanya (1) ispanyol (1) israil (1) istiklal (1) isyanı (1) italian (1) italyan (1) ittihat ve terakki (1) izmir (1) jane goodall (1) japonların (1) joseph (1) judas (1) kabile (1) kadın (1) kadınlar (1) kahama (1) kalende (1) kalesi (1) kanlı (1) kanlı noel (1) kara (1) kara veba (1) kara ölüm (1) karbon (1) kardaşev (1) kardaşev ölçeği (1) kartel (1) kasakela (1) katliam (1) katliamı (1) kaza (1) kemal (1) kiraliık (1) kiralık zihinler 1 (1) kiralık zihinler 2 (1) kiralık zihinler 3 (1) kiralık zihinler 4 (1) kitap fuarı (1) konyaaltı (1) kore (1) kral (1) kraliçe (1) kurs (1) kurt (1) kurtlar (1) kuruluş (1) kültür başkenti (1) kütüphaneci (1) kıbrıs (1) kızların suskunluğu (1) kızıl (1) labe (1) lakedaimon (1) lambda (1) las meninas (1) lave (1) leonidas (1) list (1) listesi (1) lomza (1) lotus (1) luger (1) lupercalia (1) lupercalia festivali (1) mahkeme (1) marşı (1) maskeli (1) maximus (1) maya (1) medeniyet (1) mehmet (1) memento (1) men (1) metro (1) metrosu (1) milli takım (1) modern insan (1) modern seçilim (1) molon (1) mori (1) moscow (1) moskova (1) muavenet (1) music (1) mustafa (1) mutlu (1) mühendisliği (1) münih (1) naim süleymanoğlu (1) ne (1) nedimeler (1) neuschwanstein (1) ninja (1) noel (1) norveç (1) norway (1) nur yerlitaş (1) nuri (1) olayı (1) olimpiyat (1) ortaylı (1) ortaçağ (1) oskar (1) osowiec (1) panzer (1) parabellum (1) paradoks (1) paradox (1) paris (1) paristen sevgilerle (1) pat barker (1) patrick (1) pers (1) pizarro (1) podcast (1) popülist (1) red (1) red alert 2 (1) remus (1) ressam (1) romalı askerler (1) rommel (1) romulus (1) ronald reagen (1) rose (1) rose adası (1) rose island (1) rus (1) saint patrick (1) saldırısı (1) samurai (1) samuray (1) sara is missing (1) savaşçı (1) saygı (1) science (1) selanik (1) sevgi (1) sevgilerle (1) sevgililer günü (1) seçilim (1) simulacra (1) sirius (1) sirius a (1) sirius b (1) sirius yıldızı (1) skalası (1) society (1) soldier (1) sorun (1) sosyal (1) sosyoloji (1) sovyetler (1) soyqırımı (1) soğuk savaş (1) space (1) spirituelism (1) sscb (1) st (1) st patrick (1) stalin (1) stefan zweig (1) stephen (1) stolk (1) sushi (1) suşi (1) sümer (1) sürü (1) sırrı (1) tahsin (1) tank (1) tanrıların (1) tanrıça (1) tanzanya (1) tarih (1) tarih dosyası (1) tarihi (1) tecavüz (1) teknoloji (1) termofil (1) terör (1) thy (1) tilkisi (1) timur (1) tinycards (1) tip 1 (1) tip 2 (1) tip 3 (1) tip 4 (1) tip 5 (1) tip a (1) tip omega (1) treni (1) trident-javelin 2017 (1) troya (1) turist (1) türkiye (1) tıp (1) ulusal park (1) ussr (1) uygarlık (1) uyuşturucu (1) uzaylı (1) uçak (1) uğur yücel (1) v (1) valhalla (1) veba (1) veba doktoru (1) vecihi (1) viking (1) violence (1) violence and society (1) vita brevis (1) w (1) warrior (1) wave (1) welle (1) white (1) wolf (1) wolves (1) ww1 (1) xocalı (1) yahuda (1) yazıcı (1) yaşam (1) yehuda (1) youtube (1) yurdu (1) yüzyıl (1) yıldız (1) yıldız savaşları (1) yıldız savaşları projesi (1) zaferi (1) zırhlı (1) çizgi (1) çizgi ötesi (1) çiçero (1) çöl (1) çığlık (1) ölçeği (1) öpücüğü (1) ötesi (1) öğretmenler günü (1) ümraniye (1) ütopya (1) şehirleşme (1) şempanze (1)