Orta Çağ İspanyasının en önemli ressamı Diego Velazquez'in
1656'da yaptığı Las Meninas (Nedimeler) tablosu hakkında bilgiler.
Öncelikle o tablo: Las Meninas (Nedimeler) bize ne anlatıyor?
Resmin bulunduğu oda, ressam Velasquez'in alkazar kalesindeki stüdyosudur. Bu oda, daha önceleri dünyanın en bahtsız insanlarından birisi olan kral 4. Felipe'nin 17 yaşında ölen oğlu Baltasar'a aittir. Resimde görünen oda, 1656 yılında yani resimin yapıldığı tarihte içinde rubens'in resimleri ağırlıklı olmak üzere bir çok resim barındırmaktadır. Tam karşıda, duvarda yukarıda asılı duran iki resim de rubens'in çalışmalarının birer reprodüksiyonudur. Yani, oda hayali değildir. Mekan, gerçektir. Ressamın bu resmin mekanı olarak bu odayı seçmesi, yani kralın biricik ölen oğlunun odasını seçmesi, hayatın yani o anda odada gerçekleşen an ile ölümün yani bir zamanlar yaşayan kralın oğlunun ölümünün bir kesişimidir. Yaşam ve ölüm. Gerçek ve reprodüksiyon yani gerçek olmayan.
Velasquez, hayatı
boyunca yaptığı resimlerde hiçbir zaman las meninas boyutlarında bir resim
yapmamıştır. Bu resim kendisinin yaptığı en büyük boyuttaki resimdir. Las
meninas'ta görülen kanvas ise büyük boyutlarda bir kanvastır. Daha önce
defalarca kralın ve kraliçenin resimlerini yapmış olan ressam, hiçbir
resminde kral ve kraliçeyi bu denli büyük boyutta bir kanvasta resmetmemiştir. Arkada siluetleri yani bir nevi reprodüksiyonları görülen kral ve kraliçenin
yansımalarının, velasquez'in o sırada resmini yapmakta olduğu kanvastan gelmesi
ise geometrik olarak mümkün değildir. Çünkü kanvas neredeyse 30 derece açıyla
aynaya açı yapmaktadır. İşte bu nedenlerden dolayı resimde görülen resim, las
meninas'ın kendisidir. Yani arkası bize dönük olan ve bize gösterilmeyen resim
de las meninas'ın kendisidir.
Kral ve kraliçenin
yansımalarını geometrik olarak değerlendirecek olursak, kral ve kraliçenin
aynadan yansıyabilmeleri için tam olarak kanvasın çaprazında ayakta durmaları
gerekir. Sanki resimde, kral ve kraliçe odaya aniden girmişler de o anda orada
bulunan infanta margarita, nedimeler, cüceler ve yanındaki saray korumasına bir
şeyler fısıldayan dul kadın- kendisi resmin yapıldığı tarihte yani tam olarak
1656'da kocasını kaybetmiştir- hepsi birden odaya giren kral ve kraliçeye
bakmaktadırlar. aynanın yansıması kral ve kraliçe'nin odada bulunduğunu
kanıtlar gözükse de, kral ve kraliçenin kesin olarak odanın içinde olduğunu
kanıtlayan şey de kapının başında odaya girdiği ya da çıktığı belli olmayan
kişidir. Bu kişinin adı jose nieto'dur ve kral ve kraliçenin saray erkanında
her zaman yanlarında bulunan bir kişidir. Eğer jose nieto odanın içindeyse,
kral ve kraliçe de o odada bulunur. Böylece kral ve kraliçe, odanın bizim
görmediğimiz yüzeyinde bulunmaktadırlar. Ancak geldikleri yönde odaya açılan
başka bir kapı bulunmamaktadır. Yine gerçek ve reprodüksiyon birlikte.Bir başka nokta,
kapının ardındaki boşluktur. Işığı kullanmayı çok iyi bilen ressam, nedense,
aynanın üzerindeki yansımadan odanın açılan pencerelerinden odaya sızan ışığa
kadar tüm aydınlatmayı mükemmel biçimde resmetmişken, kapının ardına kapının
kenarındaki perde dışında hiçbir şey çizmemiştir. Sanki oda, boşlukta bir yerde
salınıyormuş gibi odanın ötesini bomboş bırakmıştır. Ki bu boyutta ve ayrıntıda
yapılan bir resim için gözden kaçan bu ayrıntı, odayı gerçeğin dışında bir yere
koyar.
Ve gözlemci. Siz de
bu resme bakarken bu resme dahilsiniz. Çünkü resmin sınırları aynanın
varlığıyla birlikte odanın içinde bulunan kral ve kraliçeyle birlikte aslında
sizi de yansıtır. Aynanın ötesinde duran bizler, gerçekten var olan bu odaya,
bir resimden bakınca, aynanın öteki tarafındayızdır. Tıpkı kral ve kraliçe
gibi. Ancak bizler değil kral ve kraliçe yansır aynaya. Ancak velasquez,
resimde tam olarak resmin odak noktasına yani bize bakmaktadır. Sanki oradan
bizi içeriye çağırmaktadır.
Resimde görülen
kanvasta yer alan resmin kendisi de las meninas olduğu için, bu resim aynen
michel foucault'nun dediği gibi reprodüksiyonun reprodüksiyonudur. Aynada yer
alan kral ve kraliçenin yansımasının tıpkı velasquez'in venus'ünde olduğu gibi
blur olması, kral ve kraliçe'nin yani bir yerde iktidarın aslında sadece bir imajinasyon
olduğunu anlatır. Kanvas'ın yanında yer alan resmin içindeki nedimeler,
infanta, cüceler ve dedikoducu ikili son derece net olarak görünürken, bakış
açısının uzağında yer alan kral ve kraliçenin odadaki varlığını kesinleyen jose
nieto ve aynadaki yansımalar o derece fludur. Ancak biliyoruz ki uzakta
gördüğümüz aynanın içindeki kral ve kraliçe ve jose nieto net olsaydı, bu kez
de hemen önümüzde duran ressam ve diğerleri blur görünecekti. Ancak ressam
aynen gerçek hayatta olduğu gibi gözümüzün önünde duranı net olarak resmetmiş,
uzakta duranı bir fizik kuralını gerçekleştirir gibi olsa da blur resmetmiştir. Ancak tüm perspektifte yani evrendeki tüm objelerde blurluk bulunmaz. Her şey
aslında nettir.Bu da bir illüzyondur.
Kaynakça:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder